Ebru AKELOĞLU
-Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Kavacık köyündenim. 3 çocuğun en büyüğüyüm.
-Böyle bir yeteneğiniz olduğunun ne zaman farkına vardınız?
16 yıl önce ilkokulda böyle bir yeteneğim olduğunu fark ettim. O zamandan beri medyumluk yapıyorum demek olmuyor bu. Mesleğe yasal olarak 2005-2006 yılında Burdur’da başladım. Şu anda da Antalya’da devam ediyorum.
-Bu tarz şeylere daha çok bayanların ilgisi olduğu söylenir. Sizin nasıl müşteri portföyünüz?
İnsanlara Türkiye’de medyumluk çok farklı gösteriliyor. Eşiyle arası bozuk ev hanımlarının başvurduğu bir şey olarak anlaşılıyor. Ya da aldatılan kadınların medyumlara başvurduğu söylenir. Bu tarz düşünceler tamamen yanlıştır. Benim müşterilerimin çoğunluğunu erkekler oluşturuyor. Parktaki şarapçıdan tutun da üst düzey insanlara kadar sanat camiasından, şirket sahiplerinden… gelenler oluyor. İnsanlar bana güveniyorlar. Benim de bir şekilde onlara faydam oluyor.
-Ofisinizdeki bazı yazıların altında İngilizceleri de yazıyor. Gelen yabancı müşterileriniz de mi oluyor?
Evet yanlarında tercüman eşliğinde gelen Alman, Rus, İtalyan… müşterilerim oluyor.
-Gelenlerin genel olarak ne gibi sorunları oluyor?
İşsizlik, ailevi problemler, ekonomik sorunlar gibi nedenlerle geliyorlar. Bunların dışında iddia kuponu alıp gelenler de oluyor. Bilsem ben oynarım herhalde. Mesleğimiz istismara çok açık. Fırsata dökmüş olsaydım Antalya’nın yarısını satın alırdım. Ben hiçbir zaman parayı ön planda tutmadım.
-Fal bakmadığınızı söylüyorsunuz. Peki ne yapıyorsunuz?
Parapsikolojide fal, hipnoz, tarot… gibi bir çok alan var. Bunların hepsi bizim işimizin alanı. Ancak falcıyı, büyücüyü, cinciyi, astroloğu ayırt etmek durumundayız. Üfürükçü olsaydım kalpten giderdim zaten. Bu kadar insana nefes yetmez. Ben insanlara öngörülerimle yardımda bulunuyorum. Benim sayemde çıkmazdan kurtulduğunu söyleyen çok insan var.
-Sokakta fal bakanlar, her gün bir yenisi açılan fal kafeler, medyumlar…. Bunların size ne gibi bir zararı oluyor? Ne düşünüyorsunuz bunlar hakkında?
Türkiye’de bir çok şey denetimden uzak yapılıyor. Bir yere kadar doğal karşılıyoruz bunları ancak bir yerden sonra bizim adımızı kirletiyorlar. Google’da medyum yazdığınızda bine yakın sonuç çıkıyor. Bunların sadece 25’i gerçek medyumdur. Sahte medyumlar yüzünden olan bize oluyor. Bu ülkede 80’li yıllarda Kur-an, Arapça olduğu için mahkemelik olmuştu. Medyumların mahkemelik olmasını da garip karşılamıyorum.
Gerçek bir medyum siz sorunlarınızdan bahsetmeden bunları bilen kişidir. Neler yaşayıp neler yaşayabileceğinizi söyleyen kişidir. Bu işi yasal yollarla yapmayanlar vergi kaçırmış oluyorlar. Benim maliyeden her türlü belgem var. Yaptığım iş tamamen yasaldır.
-Ailenizde sizden başka öngörüleri olan var mı?
Hayır, sadece bende bulunan bir yetenek.
-Çok etkilendiğiniz bir olayı bizimle paylaşır mısınız?
3 şey için şükrediyorum. İyi bir zeka, dayanma gücü ve sağlam bir psikoloji. Buraya gelip veya telefonla arayarak bana yalvaran, ağlayan insanlar var. Hapı avuçlarına döküp, ipi hazırlayıp arayanlar oluyor. Böyle bir durumda insan neye uğradığını şaşırıyor. Çok zor bir durum. O anda o kişiyi ölümden vazgeçirmem gerekiyor, ikna etmem gerekiyor. Bu tarz şeyler beni çok etkiliyor. 70-80 yaşındaki insanlar dertlerine derman olduğumda boynuma sarılıyorlar. Ayrıca bir şey daha paylaşmak istiyorum. Ben hayatımda doğum günü kutlamadım. Geçen doğum günümde Facebook sayfamda bana inanan, güvenen insanlardan gelen 168 kutlama yazısı vardı. Orada iyi ki varsınız… yazmaları beni çok duygulandırmıştı.
-Medyum Kağan günlük hayatında nasıl biridir?
Başak burcunun özelliklerini taşıyorum. Her zaman en son plana kendimi atarım. Bazen kızıyorum kendi kendime. Kendime hiç zaman ayıramıyorum. En son 2.5-3 yıl önce Işıklar’da çay içmeye gitmiştim. Yeri geliyor buradan hiç çıkmadığım zamanlar oluyor.
-Bu kadar insanın sıkıntısına çare olmaya çalışıyorsunuz. Sizin de mutlaka kendinize göre sıkıntılarınız oluyordur. Bu durumda ne yapıyorsunuz? Terzi kendi söküğünü dikemez derler, çok sıkıntıda olduğunuz bir durum karşısında kendinizle ilgili öngörüde bulunabiliyor musunuz?
Geleceği bilerek yaşamak istemiyorum. Bazı şeyleri önceden bildiğim için hiçbir heyecanı kalmıyor. Ben kendimle ilgili hiçbir şeyi bilmek istemiyorum. Ancak istemeden de olsa kendimle ilgili öngörülerim oluyor .
-Geçtiğimiz günlerde yaşadığınız ve basına da yansıyan polisin gelip bilgisayarınızı ve birtakım eşyalarınızı götürmesi müşterilerinizde herhangi bir olumsuz etki yarattı mı?
Müşterilerimle ilgili bir sıkıntı yaşamadım. Hatta tam tersine gidelim ifade verelim, bunu niye size yapıyorlar, bu haksızlıktır diyenler oldu. Hepsinin benim arkamda olduğunu biliyorum. Ben işimi yasal olarak yapıyorum. Bununla ilgili elimde belgelerim var. Müşterilerim de bunu biliyorlar ve bana güveniyorlar.
-insanların sorunlarını dinleyip onlara çözüm yolları bulabilmek , faydalı olabilmek için hep pozitif olmak gerekiyordur. Negatif durumdasınız ve bir müşteriniz geldi… ne yapıyorsunuz böyle bir durumda?
Evet dediğiniz gibi pozitif olmak durumundayım. Ancak pozitif olmadığımda kesinlikle müşterilerimi kandırmıyorum. Son 4-5 gündür yaşadığım olaylardan dolayı negatifim. Bu nedenle gelenlere bir şey göremediğimi söylüyorum. Dürüst oluyorum. Ben insanların 3. boyuttaki halini film şeridi halinde görüyorum. Bunun için de konsantrasyon ve yoğunlaşma gerekiyor.
- Siyasi partilerle ilgili bulunduğunuz bir kehanet gerçekleştiğinde öngörülerinize inanmayıp başka bir yerden bilgi edindiğinizle ilgili suçlamalarda bulunan oluyor mu? Sonuçta öngörüleri olan insanların varlığına inanmayanlar da var…
Ben sadece siyasi partilerle ilgili değil bir çok şeyle ilgili örneğin doğal afetlerle ilgili kehanetlerde de bulunuyorum. Bana inanmayan birisi müşteri olarak buraya gelmiyor zaten. İnanmıyorum diyen de buraya gelince bir süre sonra inanmaya başlıyor. Buna çok şahit oldum. Siyasi partilerle ilgili kehanetlerimde herhangi bir tepki almadım.
-2011 yılıyla ilgili kehanetlerinizi alabilir miyim?
2011 yılı son 150 yılın en büyük depremlerinin yaşanacağı bir yıl olacak.
2011 yılının Ocak ayının ilk haftası Haziran’ın ortası, Temmuz’un ortası ve Aralık ayında dünyada yaşanacak 3 tane büyük deprem gündeme oturacak. Bu depremler en az Şili’de yaşanan 8.8 şiddetindeki gibi son derece yıkıcı depremler olacak. Filipinler depreminin ardından dünyadaki yıkıcı deprem Marmara’da olacak. Hazırlıklı olmamız lazım. Himalaya Adaları, Filipinler, Şili, Mozambik,Peru, Papua Yeni Gine, Etiopya, Güney Pasifik, Jakarta, Endonezya, İran, Meksika, Küba, Pakistan, Uruguay’da çok büyük depremler olacak. Bu depremleri 6-9 şiddetinde görüyorum. Bu ülkeler içinde son 150 yılın en büyük doğal afetlerinin yaşanacağı yerler olacak.
Ayrıca çok kısa bir süre sonra Ege’de 5.2 şiddetinde bir deprem Azerbaycan ve Ermenistan sınırlarında da buna dayalı olarak bir deprem görüyorum.
Bu depremlere bağlı olarak ülkemizde yaşanacak depremler var. Örneğin Ankara-Çorum civarı, Elazığ,Erzincan,Erzurum üçgeni, Antalya,Burdur ve Aydın, Muğla, Çanakkale’de orta şiddette depremler olacak. Bu depremlerde can ve mal kaybı beklemiyorum. Benim beklediğim büyük deprem Marmara depremi.
Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz’ın Demokrat Parti’nin başına getirilmeleri gibi bir durum olacak. Ancak ben bunu 1 yıldır söylüyordum. Özer Çiller ile alakalı eskiye dayanan birtakım iddiaların ortaya atılmasıyla Tansu Çiller’in geri dönmesi bazı gruplar tarafından engellenecek.
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, kalbiyle alakalı ciddi bir tıbbi operasyon geçirecek. Bu sağlık problemini atlatacağını öngörüyorum. Ardından cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde adaylığını koyacak.
Wikileaks olayı Amerika’nın İran’a saldırmak için Türkiye’de bir kaos oluşturmaya çalışması ve İran savaşına hazırlıktır. Amerika yaptırımlarını zorla uygulatmak istiyor.
İbrahim Tatlıses 2011 genel seçimlerinde olmasa bile diğer genel seçimlerde milletvekili adayı olacak. 3 yıl milletvekilliği yapacak sonra ayrılarak kendi partisini kuracak. Zaten 2011 genel seçimlerine ünlü insanların milletvekilliği adaylığını koyması damga vuracak. Örneğin Hakan Şükür, Cengiz Kurtoğlu gibi bazı önemli şahısların isimleri olacak
Japonya tarihinin en büyük şanssızlığını yaşayacak. Tokyo borsası alt üst olacak. Tokyo borsasından dalga dalga dünyaya yayılacak bir ekonomik krizin arkasından tüm dünya büyük bir ekonomik kriz yaşayacak. 2011’in en geç yaz ayları gibi tüm dünyayı kasıp kavuracak bir kriz yaşanacak. Bu krizin çıkış noktası Tokyo borsası olacak.
Avrupa Birliği’ne üye olmak gibi bir şeyden Türkiye umudunu kesecek. Bu olay 2013-2014 yıllarında olacak. Çünkü Avrupa ülkeleri tek tek batacak. Romanya, İtalya , İsveç ,Almanya ve Avusturya gibi ülkeler peşpeşe batacak. 2014-2016 yılları arasında idol olacak bir siyasetçi Türk Birliği’nin ilk adımlarını atmış olacak.
Amerika, Güney Amerika ve Çin’de son 90 yılın en çetin kışı geçecek. Çok büyük sel felaketleri, kasırgalar yaşanacak. Güney Amerika’da bir çok yeri bu doğal afetler haritadan silecek.
2011’in sonu 2012’nin başlarında BDP’nin kapatılması gündeme gelecek. PKK, 2011 yazında hem Avrupa’dan hem Amerika’dan tarihinin en büyük darbesini alacak. Roj tv ve Avrupa’daki PKK ’nın yayın organları kapatılacak. Ve Amerika’nın İran saldırısında Türkiye ile ilişkilerini iyi tutabilmek için PKK’nın bazı isimlerini Türkiye’ye teslim etme gibi durumları gündeme gelecek.
2011’de İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’a yapılacak olan ciddi bir suikast yanında bulunanların ölümüyle sonuçlanacak. Cumhurbaşkanına herhangi bir şey olmayacağını öngörüyorum.
-Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Geçtiğimiz günlerde yaptığımız basın toplantısında bazı ajans, tv ve gazeteler olayları farklı ifade etmişler.
2011 kehanetlerimle ilgili olarak ‘’Ankara-Çorum civarı, Elazığ,Erzincan,Erzurum üçgeni, Antalya,Burdur ve Aydın,Muğla, Çanakkale’de orta şiddette depremler olacak. Bu depremlerde ciddi bir can ve mal kaybı beklemiyorum.’’ demiştim. Ancak bu ‘Çorum yerle bir olacak’, ‘Antalya’da Ocak’ın ilk haftasında şiddetli deprem’ … şeklinde alınmış.
‘’Avrupa Birliği’ne üye olmak gibi bir şeyden Türkiye umudunu kesecek. Bu olay 2013-2014 yıllarında olacak.’’ demiştim. Ancak bu da 2011 yılı olarak alınmış. Sadece bu konularda uyarımı yapmak istedim.
Çok yakında Almanya üzerinden dünyaya yayın yapan TR1 televizyonunda ‘ Medyum Kağan İle 3. Boyut’ diye bir program başlayacak. Bu programda tüm dünyaya medyumluğun nasıl yapıldığını öğretmek istiyorum.
Ayrıca ileriki yıllarda ‘Bir Medyumun Hayatı’ isimli bir kitap yazmayı düşünüyorum.
|