Çöp sorunu özellikle Görele’de son birkaç yıldır ateşi yükselmiş bir konu.
   Önce Çavuşlu Beldesi şimdi ise 2 beldenin 30’a yakın köyün bulunduğu Çömlekçi Vadisi.
   Görele’nin Köprübaşı ve Aydınlar beldelerinin yakınlarında kurulması planlanan “Katı Atık Bertaraf  Tesisi” tüm Giresun bölgesinin katı atıklarının burada yok edileceği söyleniyor.
   Konuyu bilen, ilgilenen kişilerle konuşmaya, bilgi toplamaya çalıştım.
   Sanayi ve evsel katı atıkların toplanarak bertaraf  edilmesinin en önemli yolu yakma. Katı atıkların yakılması esnasında dioksin ve benzeri zehirli gazlar çıktığı için çevre kanserojen bir tehlikeyle karşı karşıya kalıyor.
   Çöplerin bertaraf edilmesinin bir başka yolu ise depolama yöntemi. Bu yöntem de çöpler döküldükten sonra üzerinin kapatılmasıdır. Ancak bu şekilde ise depolanan çöplerin yağmurla çevredeki ırmaklara, içme su kaynaklarına karışması muhtemeldir.
   Her uzman bu şekilde görüş belirtmektedir.Hatta depolanan katı atıkların yer üzerindeki çöplerinden daha çok yağmurla sulara sızan akıntılarının daha zararlı olduğu konusunda da görüş birliği hakim.
   Özellikle çevreye kanserojen madde yayan  katı atık bertaraf tesislerinin yerinin çok iyi tespit edilmesi ve kurallara uygun çalışması şarttır.
   Peki bir katı atık bertaraf tesisi, yerleşim yerine ne kadar uzaklıkta kurulmalıdır?
   -Çevre ve Orman Bakanlığı sayfasından araştırdım, bu konuya dair açık bir mevzuat göremedim. Sadece katı atık depolama için 1000 metre mesafe öngörülmüş. Bertaraf tesisi için şu kadar mesafede olması gerekir şeklinde bir açıklama yapılmamış. Bu detayı Çevre Bakanlığı anlaşılan belediyelere bırakmış.
   -Konuştuğum Çevre mühendisi arkadaşlar da, Çevre Bakanlığı’nın bu konuda genel hükümler kullandığı, mevzuatta bu ayrıntıya yer vermediği yönünde fikir belirttiler.
   Hal böyle olunca mesafe Katık Atık Depolama için bin metre, yakarak bertaraf için 10 kilometre de olsa  yerleşim yeri, ormanlık arazi ve su kaynakları yakınlarına kurulacak olan tesis, her açıdan tehlike arz etmektedir.
   Köprübaşı ve Aydınlar beldelerinin hemen yükselen tepelerine kurulacağı ve yerleşim yerlerinin de tepelerden vadilere doğru indiğinden açığa çıkacak olan zehirli gazların köylerin ve mahallelerin üzerine daha kolay çökmesi kaçınılmaz olabilir.
   Depolanacak çöp sularının da yamaçlardan kolaylıkla dere yataklarına,içme su kaynaklarına karışması da bir o kadar kaçınılmaz görünüyor.
   O nedenle bu tesisin yerinin çok iyi belirlenmesi ve yoğun yerleşim yerlerinin olduğu tüm Çömlekçi vadisindeki belde ve köylere tepeden zehir yağdırılmaması gerekir.
   Yöredeki konuşmalardan ve araştırmalarımdan anladığım kadarıyla, bu konu biraz da siyasi iktidar boyutu taşıyor. Siyasette günü birlik plan ve projeler her zaman yanlış kararların ve yanlış uygulamaların nedeni olmuştur.
   Yanlış bir karar alınmış olsa bile, yanlış bir uygulamaya geçilmeden önce, işin siyasi boyutundan uzaklaşarak, tüm detaylarıyla bu konu halka açıklanmalıdır.
   Tesisin yerinin değiştirilerek daha uzak bir mesafeye alınması, halkın üzerindeki baskı ve tedirginliği kaldıracaktır.